Projelerden biri

Taaluf Alkhair

MEDYA MERKEZİ

BEDEL HACCININ İSLAMİ DAYANAĞI

Bismillahirrahmanirrahim

Hamd ve ve övgü yalnızca Allah’a mahsustur. En güzel dua ve selam da rasulullah sav ve onun ailesine ve arkadaşlarına olsun.

 

Hac ibadeti islamın beşinci sırada gelen ibadetidir ve namaz ve oruç gibi bedenle yapılan bir ibadettir. Bu ibadet Kabeye (Mekke’ye) gidip orada birtakım ibadetleri yerine getirmekle tahakkuk eder. Bu ibadetler şöyledir: ihram giyip kabeyi tavaf etmek, safa ve merve tepeleri arasında sa’y yapmak, Arefe’de vakfe yapmak, Müzdelifede şeytan taşlamak ve Mina’da bir gece kalmak.

 

Hayattayken bir kişi için hac şartları yerine gelmişse onun hemen hac etmesi farzdır. Ve kime ölüm gelmişse o kişinin vekalet haccı için vasiyette bulunması farzdır. Aynı şekilde kronik ve amansız bir hastalığa yakalanmış bir kimsenin eğer maddi güçleri varsa yerlerine bir müslümanı hac yapması için vekil tayin etmeleri onların üstüne farzdır. Ve eğer bir kişi hac vazifesini yerine getirmeden vefat ederse varislerinin onun yerine hac yaptırması aynı şekilde farzdır. Ve bu meselede asıl olan bu hadisi şeriftir: Abdullah ibnu abbas’ın (radıyallahu anhum) rivayet ettiğine göre bir kadın rasulullah sav’in yanına gelir ve babasının, hac ibadeti farz kılındığında çok yaşlı olduğunu ve hac etmeden vefat ettiğini siöyler ve rasulullah sav’den onun yerine hac etmek için izin ister ve rasulullah ta izin verir. Sahâbeden bir kadın, haccetmeyi adadığı halde bunu yapamadan ölen annesinin yerine haccedip edemeyeceğini sormuş, Hz. Peygamber de, “Evet, onun adına haccet. Eğer annenin bir borcu olsaydı onu ödemeyecek miydin? Öyleyse Allah’a olan borcu da ödeyin. Allah’a olan borç ödenmeye en lâyık olanıdır” demiştir (Buhârî, “Cezâʾü’ṣ-ṣayd”, 22, “İʿtiṣâm”, 12

 

Bedel yoluyla (vekalet) hac yapmanın şartları:

 

  1. Kişinin ilk önce kendi adına hac yapması gerekir.

 

İbn Abbas’tan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s.), bir adamın, “Şübrime adına lebbeyk” diyerek telbiye getirdiğini işitti ve,

– “Şübrime kim?” diye sordu. Adam,

– “Kardeşimdir (veya yakınımdır)” dedi. Hz. Peygamber,

– “Kendi adına hac yaptın mı?” diye sordu. Adam,

– “Hayır” deyince, Hz. Peygamber (s.a.s.),

– “Önce kendi adına hac yap, sonra Şübrime adına” buyurdu.(Ebu Davud, Menasik, 26, II, 403.)

 

  1. Müvekkilin hac vazifesini yerine getiremeyecek derecede hasta veya aciz olması.
  2. Vekilin hac vazifesini yerine getirebilecek kudrette olması.
  3. Vekilin güvenilir, adil ve muhlis bir kişi olması.
  4. Kadının erkek yerine ve erkeğin kadın yerine hac yapması sahihtir.

 

 

            Başkasının yerine vekalet (veya niyabet) yoluyla yapılan hac

 

Vekalet yoluyla hac iki durumda caiz olur:

 

  1. Bir müslüman hac vazifesini yerine getirmeden önce vefat ederse, onun varisleri bıraktığı mirastan (masrafları karşılayacak kadar) para ayırmak suretiyle bir müslümana bu vazifeyi yaptırırlar. Eğer bir müslüman bunu ücretsiz bir şekilde yapmak isterse bu da sahih olıur.
  2. Bir müslüman hac vazifesini ifa edemeyecek derecede hastaysa onun yerine vekalet edecek şartlara uygun bir müslüman bulur ve onu, bu vazifeyi yerine getirmek üzere vekil tayin eder.

 

  • Şafiilere göre bir insan vefat ederse, bıraktığı mirastan borçlarının ödendiği gibi bir vekil kiralayıp onun yerine hac vazifesini de ifa etmesi varislerin üstüne farzdır. Eğer yabancı bir müslüman bu vazifeyi ücretsiz bir şekilde yerine getirmeyi isterse bu da sahih olur.